Açlık Oyunları- Suzanne Collıns | Kitap Yorumu

31 Ağustos 2016 Çarşamba

Bir zamanlar Kuzey Amerika olarak bilinen bir yerin yıkıntıları içinde Panem ulusu yaşamaktadır, Capitol'ün etrafında on iki bölge bulunmaktadır. Capitol şiddetli ve acımasızdır ve bölgeler bir hat boyunca sıralanmıştır. Onların her biri her yıl yapılan Açlık Oyunlan'na katılmak zorundadır. Yarışma için her bir bölge yaşları on iki ve on sekiz arasında değişen birer erkek ve kız çocuğu göndermek durumundadır. Açlık Oyunları TV'den canlı olarak yayınlanan ve ölümüne bir kavgadır.On altı yaşındaki Katniss Everdeen annesi ve kendinden daha küçük kız kardeşi ile yaşamaktadır. Oyunlarda kız kardeşinin yerine geçerek ölüm cezasını üzerine alır. Ancak Katniss daha önce de ölüme çok yaklaşmıştır ve bu kez kız kardeşi için ikinci kez hayatta kalma mücadelesi verecektir. Gerçekten ne anlama geldiğini bilmeden bir yarışmacı olmuştur. Eğer bu mücadeleyi kazanırsa hayatta kalma seçeneğini başlatmış olacaktır.




"...ve şans her zaman sizinle olsun..."

Açlık Oyunları'nı yeni okumanın utancıyla merhabalar... Aslında kitabı okuyabilirdim ama filmini izlediğimden okumak istemiyordum. Sahaftan seriyi alınca, kendimi sayfaların sihrine bıraktım. Ben okumadan bile en sevdiğim seri olarak Açlık Oyunları'nı söylüyordum. Bir kere kurgu efsane. Yazarın böyle bir dünya kurması, aklındakileri yazıya dökmesi muazzam...

Haraçlar azaldıkça duygusal biri bile üç gün sonra potansiyeli olan bir katile dönüşebiliyordu ve buna da yaşam mücadelesi denmesine sebep oluyordu.

Konusundan bahsetmek istiyorum. Gelecek bir zamanda, Capitol geleneksel olarak Açlık Oyunları adında bir yarışma düzenleniyor. Kura ile her mıntıkadan iki kişi seçiliyor. Ve oyun kurucuların sürpriz teması ile 24 haraç oyun alanına bırakılıyor. Sadece bir kişinin birinci olunması isteniyor. Haraçların her anı izleniyor. Birinci olan ise mıntıkasına zengin bir şekilde dönüyor. 

Çocukları mıntıkalarımızdan zorla alıp bizler izlerken birbirlerini öldürmelerine mecbur etmek, Capitol'ün bize insaflarına muhtaç olduğumuzu hatırlatma yöntemiydi.


Kitabın arkasında Katniss'in 16 yaşında olduğu yazıyor. Nedense o bana çok saçma geldi.  Belki de filmle bağdaştırdığımdandır. Jennifer Lawrence rolü çok güzeldi tamam da 16 yaşında düşünmek, bizim lise dizilerinde oynayan ünlüler gibi.Bir de Peeta'ı ben çok sevemedim. Kitapta da çok samimi bulamadım, filmde de.  

Çayın derinliklerinde, söğüdün altında,
Bir çim yatağı, yumuşacık bir yastık,
Başımı yasla, uykulu gözlerini kapa,
Tekrar açtığında, güneş doğacak artık.

Burası güvenli, burası sıcak,
Papatyalar seni kötülüklerden koruyacak.
Burada rüyaların tatlı, yarın gerçek olacak,
Burada sana olan sevgim her daim yaşayacak.
En çok duygulandığım sahne tabikii de Rue ile olan bölümdü. Kalbimizde yaşıyorsun Rue...

Bu kitabı her yaş okuyabilir, ayrıca üzerinden yıllar bile geçse aynı popülerliğini koruyacağına eminim.

2 yorum:

  1. Merhabalar bende bu kitabı okumuştum ve yorumun güzel olmuş:) benim bloguma da bakarsan sevinirimm

    YanıtlaSil

 
FREE BLOGGER TEMPLATE BY DESIGNER BLOGS