Dışarıda bir şey var…
Görülmemesi gereken korkunç bir şey… Ona atılan bir bakış kişiyi ölümcül bir deliliğe sürüklüyor. Ne olduğunu ve nereden geldiğini ise kimse bilmiyor.
Malorie ve iki çocuğu, olayların başlangıcından beş yıl sonra hayatta kalmayı beceren bir avuç insan arasındaydı. Nehrin kenarındaki terk edilmiş bir evde çocuklarıyla yaşayan Malorie, ailesinin güvende olabileceği bir yere gitmenin hayalini kuruyordu. Fakat onları bekleyen yolculuk tehlikelerle doluydu. Tek bir yanlış hamle ölümlerine yol açabilirdi. Ve onları takip eden bir şey vardı.
Bu bilinmeyene doğru gözbağının karanlığında yaptığı yolculukta Malorie sık sık geçmişi hatırlıyordu. Bilinmez tehlikenin karşısında bir araya gelerek hayatta kalmaya çalışan, kendisini de aralarına kabul ederek onu da kurtaran ev arkadaşları teker teker aklına geliyordu: Bir zamanlar yabancı olan bir grup insanın birer birer kapısını çaldığı evde kurdukları ortak hayat... Ancak sağ kalan ve kapılarını çalan insanlar arttıkça ortaya yüzleşmeleri gereken bir soru çıkmıştı: Herkesin aniden delirdiği bir dünyada kime güvenilebilirdi?
2014'ün en çok ses getiren, haftalarca kendi türünde Amazon'da 1 numarada kalan, 16 ülkeye satılan ve Universal Studios'un film haklarını aldığı Kafes, şimdi Türkçe çevirisiyle raflarda!
This Is Horror Ödülü - En İyi Roman
Michigan Notable Book Ödülü
Bram Stoker Ödülü - En İyi İlk Roman Finalisti
Goodreads En İyi Korku Romanı Finalisti
James Herbert Korku Ödülü Finalisti
Shirley Jackson Korku Ödülleri Finalisti
"Bir oturuşta ve parmakların arasındaki çıtırtılar hissedilerek okunması gereken bir kitap. Buna benzer bir korku öyküsü şimdiye kadar hiç anlatılmadı. Josh Malerman bu işi biliyor."
-Hugh Howey-
"Çok iyi, çok başarılı ve doğrudan yazılmış büyük bir takdirle okuduğum çarpıcı bir roman. Josh Malerman, işini hızlı konuşan ve ne yaptığını bilen bir meleğin edasıyla yapıyor."
-Peter Straub-
"Tüyler ürperten bir ilk kitap. Malerman okuyucuyu soğukkanlı ve acımasız anlatımıyla diken üstünde tutuyor. Hitchcock'un Kuşlar'ı, Stephen King'in en iyi işleri ve Jonathan Caroll'la karşılaştırılmayı hak eden sarsıcı bir macera."
-Kirkus Reviews-
"Stephen King hayranları bayılacak."
-Publishers Weekly-
"İnsanoğlu aslında korktuğu yaratığın ta kendisidir."
Kitaba başlamak aklımda hiç yoktu. Aniden karar vermemle soluğu finalinde aldım. Yazarın dili mükemmeldi. Konu ilgi çekici olunca sayfaları kovaladım. Sonunda ne olacak, neyi görüyorlar diye meraktan çatladım. Ama finali tatmin etmedi beni. Kafamda sorular döndü dolandı. Sanki devamı gelecekmiş gibi...
Her şey bir anda insanların ne olduğu bilinmeyen bir şeyleri görüp aklını yitirmesi ile başlıyor. Gördükleri şey ne ise sonunda ölümü getiriyor. Bu olay Alaska'dan başlayıp tüm dünyaya yayılıyor.
Herkes evlerinin camlarını örtüyle kapatıyor. Dışarıda kimse kalmıyor. İhtiyaç duyarlarsa da gözlerini sıkı bir bezle bağlayıp çıkabiliyorlar. Düşünsenize her yer karanlık ve tek gördüğünüz evin içi...
Ana karakterimiz Molorie'nin iki çocuğuyla beraber başına yaşadığı bir ev ve tehlikelerle dolu dışarısı. Tek istediği daha güvenli bir yer. Bu arayışın sonu ne olacak ? Kitabın sonuna gelene kadar resmen meraktan çatladım. Bazı bölümlerde geçmişe dönüp olayın nasıl başladığı kısımlar anlatıyor. Bu kısımlar daha çok merak uyandırıyor.
Kitap korku-gerilim olarak geçiyor. Ama daha çok gerilim ağır basıyordu. Yani çok korkulacak bir şey de yoktu. Sadece gece uyurken neler olacağını düşünmek, kendi kendime kurgu tasarlarken tırsmadım değil. Okumanızı tavsiye ediyorum galiba film de olacakmış. Filmini izler miyim bilmem ama okurken betimlemeler sayesinde izlemiş kadar oluyorsunuz.
"Ve aklımızı kaçırmadan önce sadece bir saniye veya daha az zamanımız var."
"Ve bazen nasıl biteceğini öğrenmek için, nasıl gideceğini düşünmen gerekir."
"Malorie kuş seslerinin içinden geldiğini sandı. Sanki aklını kaçırmış binlerce kuşla dolu kocaman bir kuş kafesine kısılıp kalmıştı. Hepsinin üzerine devasa bir kafesin indiğini hayal etti. Karton bir kutunun. Güneşi sonsuza dek kesen bir kuş kapanının."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder