Her Şey - Nicola Yoon || Kitap Yorumu

15 Haziran 2016 Çarşamba


En Büyük Risk Hiç Risk Almamaktır.

Bazen en sevdiğim kitapları sondan başa tekrar okurum. Son bölümden başlar ve başa kadar tersten okurum. Bu şekilde okuduğunuzda, kitabın bölümleri de umuttan çaresizliğe, kendini tanımaktan şüpheye doğru gider. Aşk hikâyelerinde çiftler sevgili olarak başlar, sonunda yabancı olurlar. Yetişkinliğe ulaşma kitapları yolunu kaybetme hikâyelerine dönüşür. En sevdiğiniz karakterler yeniden doğar. Benim hayatım bir kitap olsa ve tersten okunacak olsa, hiçbir şey değişmezdi. Bugünün dünden hiçbir farkı yoktu. Yarın da bugünle aynı olacaktı. Maddy'nin Kitabı'nda, bütün bölümler birbirinin aynısıydı. Olly'ye kadar.






"Her şeyi istedim, Olly.
Seni ve bütün dünyayı istedim.

Her şeyi istedim."


Herkese merhabalar!

Sınavlar, okul falan derken burayı baya boşladım. Arada 'hadi şunun yorumunu gir Merve! Yapabilirsin!' diyordum ama laptopun başına bile oturmak için üşeniyordum. Sonra yeter bu kadar üşengeçlik kendine gel diye diye bir istek geldi, şimdi buradayım sayın okuyucu. Yetti bu özlem yaz boyu yorumlarımla sizi coşturacam. 



“Aşk seni öldürmez.”

Şimdi gelelim konusunu okuduğumdan beri okumak istediğim kitaba. Öncelikle kapağın tasarımı çok güzel değil mii *.* Tabii ki elimde olsun sayfalarını çevireyim o mükemmel çizimleri sayfada görmek isterdim. Ama e-kitap olarak yüklendiğini görünce okumadan duramadım. 

Ana karakterimizde balon bebek hastalığı olarak bilinen Ağır Kombine İmmün Yetmezliği (AKİY) vardır. Bizim dilimizden anlatmak gerekirse; dünyaya alerjisi var. Dokunduğu,kokladığı, yediği, ya da herhangi bir şeyden enfeksiyon kapabilir. Sonucu ölümle sonuçlanabilir. Bu nedenden dolayı hastalığının sınırları doğrultusunda yaşamakta ; 18 yıldır evden çıkmamış, evdeki havanın bile filtrelerden geçtiği ortamda yaşayan Madeline'ın hikayesini okuyoruz. 

Kızın yaşadığı hastalık herkese isyan ettirecek kadar acımasız bir hastalık. Madeline ise onsekiz yıldır mutlu bir şekilde hastalığını kabullenmiş. Ta ki karşı evlerine taşınan komşularına kadar. Ya da hareket dolu, enerjisinin uzaktan bile fark edilebilecek kadar yoğun olan Olly'e kadar. İlişkileri çok masum  başlıyor ama istek isteği çektikçe  her şey daha da zorlaşıyor. Kim bilebilirdi ki sonun böyle olacağını ?

Kitapta hoşuma giden yerlerden biri de Madeline'ın kitap kurdu olmasıydı. Konuştukları konuyu bilmek (Gurur ve Önyargı, Sineklerin Tanrısı) gurur verici gibi bir şey. Yazarın dili de oldukça akıcıydı. İçindeki çizimler çok güzeldi. Okursanız pişman olmayacağınız tarzdaydı. Zaten yabancı bookstagramlarda da oldukça görmüştük. Okumanızı tavsiye ederim. 

Madeline: Gözlerin ne renk?
Olly: mavi
Madeline: Açalım, lütfen.
Olly: tanrım, kız milleti, okyanus mavisi
Madeline: Atlantik mi, Pasifik mi?
Olly: atlantik. seninkiler ne renk?
Madeline: Çikolata kahvesi.
Olly: açalım lütfen.
Madeline: Kakao oranı 75% olan siyah çikolata kahvesi.

SPOİLER
  
Yazar sonda ters köşe yaptırıyor. Sonun farklı olacağını biliyordum ama bu kadar değişik olacağını düşünememiştim. Ayrıca Olly fazla saf gelmedi mi ? Yani betimlemeye göre kötü çocuk tarzında siyah bir çocuk gibiydi. Okudukça gözüme fazla masum geldi. Alışık değiliz yazarcım böyle tipler görmeye, farklılık yaratmışsın tebrikler.

SPOİLER BİTTİ.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 
FREE BLOGGER TEMPLATE BY DESIGNER BLOGS